KURANDAKİ HAYAT: AKIL 1.BÖLÜM

Kuran’daki hayat akıl birinci bölümde dini inanç ve uygulamaların hayatımızda önemlerine akıl süzgeciyle bakacağız. Yani dini inançlar akılla temellendirilebilir mi onu anlamaya çalışacağız.

Dinler tarihine şöyle bir baktığımızda, yakın geçmişte Hinduizm, Budizm, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam vb. gibi din ya da inançları kabullenen insanların, kendi toplumları dışındaki insanların dini inanç ve yaşantıları hakkında çok bilgileri yoktu. Ancak, teknolojinin ilerleyişiyle birlikte tüm dini inançlar herkesin araştırabildiği ya da ulaşabildiği sıradan bir olay haline geldi. Öyle ki, çok farklı olan bazı inançlar, diğer kültürlerdeki fikir ve düşünce sistemlerini az ya da çok etkilemiştir. Örneğin, yoga bir meditasyon olarak benimsenmiş, ying-yang’daki dualist görüş ise hepimizin düşünce sistematiğini etkilemiştir.’Tanrı kavramı ve inancı o toplumda var olan dini inançlarla temellendirilip açıklanmaya çalışılmıştır.https://twitter.com/anaskaroglu

Semavi din inancına mensup alim, filozof ve düşünürler de “TANRI” inancı için, bu inancı destekleyen akılla temellendirilmiş deliller öne sürmüşlerdir. Bu bağlamda, Tanrının varlığını ispata yönelik ONTOLOJİK (VARLIK BİLİM); KOSMOLOJİK (EVREN BİLİM); VE TELEOLOJİK (GAYE VE NİZAM BİLİMİ) argümanlarla Allah’ın varlığını akli ve ilmi delillere dayandırarak açıklamaya çalışmışlardır. Aynı yöntemleri kullanan ateist (tanrı tanımaz) olan alim, düşünür ve filozoflar da tanrının var olmadığını ispata çalışmışlardır. İmdi, ister teist (Allah’a inanan); ister agnostik (bilinemezci); ister deist (dini reddeden); isterse ateist (Tanrıyı reddeden) olsun hiçbir alim, düşünür ve filozof “insan hayatının anlamı nedir?” sorusuna kayıtsız kalamamıştır. Antik çağlardaki destanlarda da bu izleri bulmak mümkündür. Örneğin, Sumerlilerin Gılgamış destanı, Greklerin İlyada destanlarında da bu olgu vurgulanır. İnsanlık tarihi boyunca sorulan soru hiç değişmemiştir: Hayatın başında, sonunda, daha doğrusu her anında var olan nedir? Ölüm! İşte bu yüzden ölüm ve ölümden sonraki hayatta var olan YAŞAM olgusu o kadar önemli olmuştur ki, insanların yaşama bakış açılarını çok etkilemiştir. Çoğu antik mezar ve lahitlerde vb, arkeologların kazılarda bulup çıkardıkları yazılar, çanaklar, altın eşyalar, mumyalanmış cesetler bunlara bir örnektir .Diğer kıtalarda yapılan kazılarda da aynı özellikleri taşıyan objeler bulunmuştur.https://kurandakihayat.com

Günümüzde din alanında yapılan felsefi çalışmalarda 2 felsefi metod kullanılır: Metodların birincisi ANALİZ ikincisi KRİTİKDİR; yani, eleştiri. İşte bu iki metod sayesinde insanlar ele alınan o dindeki iddiaların veya gerçekliğin ne olduğunu anlar. Yani, o iddia ya da gerçekliğin nasıl temellendirildiğini kolaylıkla kavrarlar. Bu MÜMKÜN MÜ? Devam ediyoruz:

Din felsefesi TEOLOJİDEN, yani ilahiyattan farklıdır. En önemli farklılık şudur: İlahiyatçılar, din alimleri ele aldıkları dinin temel öğretilerinin “doğru” olduğunu kabul ederek yola çıkar. Ele aldığı dindeki ayetleri açıklamaya, netleştirmeye (clarify) çalışırlar. Ayetlerdeki kavram veya konuları argümanlarla -delillerle yapılandırmaya uğraşırlar. Bunu yaparken göz önünde bulundurdukları şey inançsız ya da imansızları ikna etmeye yöneliktir. Din felsefesi ise, ele aldığı din öğretisini, örneğin Kuran ayetlerini önyargısız olarak ele alarak analiz ve kritik eder. Objektif olarak ele aldığı ayetleri biyoloji, tarih, sosyoloji, psikoloji, kimya, fizik, fıkıh vb. bilimler eşliğinde anlaşılır hale getirmeye çalışır. Örneğin, Kurandaki “Allah” kavramını ele alalım.

Allah, kavram olarak “MUTLAK, TEK KUDRET SAHİBİ OLAN YARATICIYI” vurgular. Bu kavram çok önemli 4 argümanla birlikte bizi İhlas suresi ve İsra suresi 111.ci ayetine ulaştırır. Allah kavramı daha sonra ele alınacaktır. 99 Esma, Allah kavramı içindedir.

Ama, Allah tanımını “nosyon” olarak ele alıyorsak Allah kavramından biraz farklı bir dünyayı işaret ederiz. Allah nosyonu, Allah kavramından farklı olan, her biri birbiriyle uyumlu kavramlardan oluşmuş olup, Allah kavramını geniş eksenli olarak anlamamızı sağlayan, ilahi kavramlar olan ESMALARDIR. Kapsamlı bir din felsefesi her bir esmayı tek tek ve ayrı ayrı ele alarak bu esmaları bizlere tanıtır.

Din felsefesi Tanrının Varlığı; Ölümden sonraki hayat- ahiret-cennet-cehennem ; kötünün (şeytan) varlığı vb. nosyonları ele alır. Ancak, şunu unutmamak şarttır: din felsefesini kullanan bir filozof hiç kimseyi bir dine inanmaya ya da o dini kabullenmeye, ikna etmeye uğraşmaz. Bu yönde çalışmaz. onun tüm yaptığı veya yapacağı insanlara temel dini inançları kabul ya da reddetmesine imkan sağlayan akli delilleri sunmaktır. Kuran bunu şöyle beyan buyurur: “Dinde zorlama yoktur.” (Bakara 256)

Artık sorumuzu sorabiliriz: DİNİ İNANÇLAR AKILLA TEMELLENDİRİLEBİLİR Mİ?

Sosyal Meyda'da Paylaşın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Site Statistics

    kurandakihayat.com sitesinden daha fazla şey keşfedin

    Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

    Okumaya Devam Edin