KIYAMET NEDİR?
Kıyamet, evrenin Allah tarafından yok edildikten sonra; yeniden farklı bir evren olarak tekrar var edileceğini bildiren bir Kuran ayeti ve hükmüdür. Kıyamet ansızın gelecektir ve ne zaman kopacağının saati ise yalnızca Allah tarafından bilinmektedir.(Araf 187). https://twitter.com/anaskaroglu
Kıyamet ve Evrenin yaratılışı aynı paranın iki yüzü gibidir: “OL(YARATILIŞI); ÖL (KIYAMETİ) DİLE GETİRİR. Evren yani yer-gök ve ikisi arasındakiler; Allah tarafından yoktan var edilmişlerdir: ” Allah gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri gerçeğe uygun ve sonu muayyen bir süre ile sınırlı olarak yaratmıştır..” (Rum 8). Zamanı geldiğinde yine Allah cc. tarafından yok edilip başka bir evrene dönüştürüleceklerdir: ” Kıyamet koptuktan sonra ise yer ve gökler başka yer ve göklere dönüştürülerek yeniden inşa edilecektir..” (Rum27)
:
Evrenin yaratılışı kıyamet için bir başlangıç özelliğine sahiptir. İşte bu yüzden, Evrenin başlangıcına ait bir bilgimizin olması şarttır. Evrenin yaratılışı ile ilgili 2 hakim görüş bulunmaktadır: a- Evreni Allah cc. yaratmıştır; Bu görüşe inananlar kıyametin kopacağına kesinlikle inanır. b-Evren kendiliğinden var olmuştur,yani doğanın ya da maddenin bir eseridir. Bu görüşe inananlar ise Kıyamet olgusunu reddeder. Hangi görüş bizi hakikatin bilgisine ulaştırabilir, bakalım:
1-Varlıkları yaratan “doğa ” ise, bunu nasıl yapabilmiştir? Çünkü, elektronun kütlesinin (00055); protonun kütlesine (1.00728) oranı olan 1/1875 değeri, ilk atom olan hidrojeni oluşturmuştur. Eğer, bu 1/1875 oranında en ufak bir sapma olsaydı, bugün ne bizler ne de evren var olmayacaktı. Doğa, bu çok ince dengeyi nasıl planlamıştır? Diğer bir ifade ile, madde kendisi yaratılan bir varlık olduğu halde, “Varlıkları” ” yaratması mümkün müdür? Kuran’a dönüyoruz: “Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır ve Allah her şeye kadirdir! Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, temiz akıl sahipleri için şüphesiz ayetler vardır.” (Al-i İmran 189-190). Evet, bazı deliller vardır: Örneğin; oluşan ilk madde olan hidrojen, kozmik bulut şeklinde yapılaşarak gezegenleri ve Evreni yaratmıştır. Hidrojen bunu , Allah tarafından (insan hariç) tüm varlıklara bir kodla yüklediği hafıza ile yapabilmiştir. Bu kodlu hafıza sayesinde de atomlar birbirlerinden milyonlarca ışık yılı uzaklıkta olsalar dahi, birbirleriyle haberleşebilmektedir.
2- Evren başlangıcında, büyük patlamada Plank zamanı 10 üzeri eksi 43’de; madde-zaman ve mekan yaratılmış, tek proton ve nötrondan oluşmuş 9 değişik kuvark önce zayıf çekimi (weak force) oluşturmuş; daha sonra çekirdeğe girerek kuvvetli çekimi meydana getirmişlerdir (strong force). Aralarındaki elektro-manyetik etkilerin neticesi atomlar oluşmuş ve çekim (gravity) ortaya çıkmıştır. Doğa bunu nasıl organize etmiştir? İlaveten; Evreni oluşturan “Büyük Patlama”da milyar derece gibi çok ama çok yüksek sıcaklık gerekiyordu. Bu sıcaklığı maddenin kendisinin üretmesi imkansızdır. Tıpkı hidrojen bombasını patlatmak için atom bombasına ihtiyaç duyulduğu gibi, bir dış müdahele olmadan adına ister doğa deyin, ister madde deyin, hiç bir maddenin bu milyar derecelik sıcaklıkları sağlamaları mümkün değildir.
Özetle, evrenin yaratılışı ve kıyametle de yok edilecek olması “ALİM” olan Allah’ın evrendeki bir mührüdür. Çünkü, evreni yaratan Allah; nasıl ki insanların tüm amellerini kayıt altına alıp, bu kaydı kıyamette/ahirette hepimizin önüne “AMEL DEFTERİ” olarak koyacaksa; evrenin yaratılışını da, mutlaka ilmi gereği kayıt altına aldığını düşünerek Kuran’a dönüyoruz: evrenin yaradılışı ile ilgili herhangi bir kaydın mevcut olduğu beyan buyurulmuş mudur?” (Hz. İbrahim as.) …kesin bilgi sahibi olanlardan olsun diye, göklerin ve yerin muhteşem yaratılışını gösteriyorduk.” (Enam 75). Evet, Evrenin yaratılışının video kayıtları vardır.
Görüyoruz ki, hiç bir maddenin milyar derece sıcaklığı yaratma, oluşturma şansları yok. Kaldı ki o kozmik çorbada; çöker giderlerdi. Göklerin ve yerin yaratılış görüntüleri kamera kaydı gibi Levhi Mahfuz’da muhafaza altındadır. Bu Kuran’ın bildirdiklerindendir. Yeri gelince bir başka bölümde, bu konuya geri döneceğim.
Kıyamet, Kuran-ı Kerim’de birbirinden farklı bir sıralama düzenine göre açıklanmıştır. Kuran’ın işaret buyurduğu sıralama şöyledir:
1- Kıyamet öncesi yaşanacaklar; 2- Kıyamet anında yaşanacaklar; 3 Kıyamet sonrası yaşanacaklar. İlk şıkkı ele alıyoruz:
1- Kıyamet Öncesi Yaşanacaklar: Dünyada vuku bulacak olayları ve bizimde oluşumlarına şahit olacağımız, göreceğimiz değişiklikleri içerir. Bunları kronolojik bir sıralama olmaksızın özetliyerek devam ediyoruz. Bunlar:
A- Kıyamet kopmadan önce, yerden acayip bir hayvan çıkarılacaktır. Şu ayet bunu vurgular: ” Kıyamet başlarına geleceği vakit,onlar için yerden acayip bir hayvan çıkarırız, ki o, insanların ayetlerimize kesin bir şekilde inanmadıklarını söyleyecektir.” (Neml 82). Bu hayvana Dabbetül-Arz diye isim vermişlerdir, ancak Kuran’da hiçbir isim bildirilmemiştir, bu yüzden ben de bu ismi kullanmadan devam ediyorum.
a- Zikredilen bu hayvan elbette daha yaratılmamıştır. Nasıl bir yaratık olduğuna dair bilgimiz yoktur. Kıyametten ne kadar önce yaratılacaktır bunun da bilgisi yoktur.
b- Bu hayvanın “acayip” olarak zikredilmesinin bir nedeni onun “insanlara hitap etmesi, yani onlara sözlü olarak kelam etmesidir. Papağanlar da insanlarla konuşabilmektedir ne var bunda diyebilirsiniz, ama bu durum çok farklıdır. Papağanlar genellikle yaşadığı evdeki kişilerle etkileşim sonucu onların konuşmalarını taklit ederek sahipleriyle vb. iletişim kurmaktadırlar. Kuran’da, Hz Davut ve oğlu Hz. Süleyman’ın kuşlarla birlikte tesbih ettikleri ve Hz. Süleymanın kuşlardan bir ordusu olduğu ve onlarla konuştuğu vurgulanır. Bu yaratığın insanlara seslenmesi, daha çok “arz”ın ve yer ehlinin bir hitabı olarak kabullenebilir. Zıra aynı anda yeryüzünde kaç dil konuşuluyorsa o dillerde tüm insanlara “kafir oldukları” adeta tebliğ edilecektir. Bu, aynı zamanda da yer ehlinin ve arzın şehadetidir; bil cümle arz ve ehlinin o anda yaşayan tüm insanlara yani kafirlere karşı “şahit tutulacağını” kuvvetle düşündürmektedir. Kıyametin kafirlerin başına kopacağı da bu ayetle de teyit edilmiş olmaktadır. bu hitabın internet aracılığıyla yapılacağını düşünmek doğru değildir. internet insan yapımıdır; Allah’ın cc. bu uyarıyı vermek için internet ya da cep telefonuna ihtiyacı yoktur.
B- Gökten bir duman çıkacaktır: ” Gökten duman çıkacağı günü gözetle” (Duhan 10). Bu dumanın kozmik bulut olması çok muhtemeldir. Bu alamet de henüz vuku bulmamıştır.
C-Denizler ısınıp kabaracaktır. Bu alamet başlamıştır. ” Ve ısınarak kabaran denize..” (Tur 6). Bildiğiniz gibi kutuplardaki buzullar hızla erimektedir. Denizlerin ısınması ve kabarması, sıcak ve soğuk su akıntılarında meydana gelecek değişiklikler; denizlerdeki depremler (denizin içindeki volkanik dağları harekete geçirerek, kıyametin kopacağı anda denizlerin alev almasına bir etmen kabul edilebilir). Bu durumda sular çok yükselip yerleşim yerlerinin deniz seviyesinden uzak, daha içerlere kaymasına sebebiyet verebilir. Yiyecek çeşitliliği azalabilir.vb.
D-Ay’ın yarılması: Bu alamet, kıyametin kopmasından önce, Evrende vuku bulacak bir işaretidir. ” Saat yaklaştı. Ay da ikiye bölündü.” (Kamer 1) . Bu ayetin insanın Ay’a ayak basmasıyla bir ilgisi yoktur. Ayet, güneş sistemimizin benzeri bir başka sisteme işaret ediyor olabilir. Ayet, dikkatimizi kütlesel çekim, uzay-zaman; zaman tensörü, yörüngeye çekmektedir. Çünkü, dünyanın şimdiki dönüş hızında belli bir milyon nanosaliselik farklılık oluşabilir. Bu ayet, dünyanın sonunun bir meteor çarpmasıyla olmayacağını, sistemimizin bir karadelik tarafından yutulmayacağını, güneşin enerjisini bitirip bir demir yığınına dönerek yok olmayacağını anlatır. (Kıyamet anındaki etkileri ilave ettiğimizde. Bunu, kıyamet anında yaşanacaklar bahsinde ele alacağım.). Bu süreç başlamıştır.
E- Hz.İsa’nın gelişi: Yüce Rabbimiz, Hz. İsa’nın kıyametin gelişi için bir işaret yani bir alamet olduğunu beyan buyurmuştur: ” Muhakkak ki İsa, kıyamet saatinin gelmekte olduğunun işaretidir.” (Zuhruf 61, ve 85). Ama bu beyanın içinde, Hz. İsa’nın; Mesih olarak inip şu kadar yıl peygamberlik yapacak diye en ufak bir ima dahi yoktur. Şimdi bu ayeti, diğer ayetlerin de eşliğinde açıklayalım:
1- Biliyorsunuz Hz. İsa için, “çarmıha gerilmek suretiyle katledildiği” inancı yayılmıştı. Kuran, bunu reddeder, reddetmekle kalmaz lanet eder: “Meryem oğlu İsa’yı katlettik dedikleri için lanetledik. Halbuki O’nu ne katlettiler ne de astılar. Lakin onlara bir benzeri gösterildi!” (Nisa157). Burada, benzeri gösterildi ayeti tüm evrende geçerli olan “Hologramik dalgaları” ifade etmektedir. (Bu dalgalar bir kuantum kütle çekimi ve sicim kuramı özelliğidir. Daha fazla bilgi için, “wikipedia”. org. Çok kısaca hologramik görüntü; laser ışınları kullanılarak bir kişi, nesne, vb. 3 boyutlu görüntüsünü elde etmektir). yani kafirler Hz İsa’yı katletmemişlerdir.
2- Rabbimiz buyurur: ” Ya İsa! Emin ol, Ben seni ecelinle vefat ettireceğim ve seni kendi katıma yükselteceğim! (Al-i İmran 55) Allah, İsa peygamberi göğe yükseltmiş ve benzerini göstererek, kendisini katletmelerini imkansız kılmıştır. Ancak “seni ecelinle vefat ettireceğim” ayeti ile de:
a- Dünyaya geri döndüreceğini kesin bir dille belirtmiştir. Çünkü, “Her nefis ölümü tadacaktır” (Al-i İmran 185) Arş’a yükseltilen İsa, bu nedenle yeryüzüne ya geri döndürülmüştür ya da döndürülecektir.
b- Allah cc. buyurur: ” Yeryüzünde yaşayacaksınız; orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız” (Araf 24) . Arş da ölüm yoktur. Bu yüzden Hz. İsa eceliyle vefat etmek için dünyaya gönderilmiştir; ya da gönderilecektir. Asla unutmamak gerekir ki, toprağa iade edilmeyecek, tek bir kul yoktur. Zira, diriliş yeryüzünde olacaktır; hesap burada görülecektir; mizan burada kurulacaktır. Bunları, “Kıyamet koptuktan sonra” bölümünde işleyeceğim için konuyu noktalıyorum.
c-Kuran’da hiçbir yerde Mesihin yeryüzünde tekrar peygamberlik yapacağına dair en ufak bir ima yoktur. Hz. Muhammed son peygamberdir; O’ndan sonra hiç bir resul ya da peygamberin gelmeyeceği açıkça beyan buyurulmuştur.
d- Ancak, şu ayeti kerime ‘de Hz. İsa’nın henüz gönderilmediği ancak gönderileceği ifadesi çok kuvvetlidir; kesindir: ” Andolsun, ehli kitaptan ölmeden önce O’na iman etmeyecek kimse yoktur. Kıyamet günü de O, aleyhlerinde şahidlik yapacaktır.”(Niasa159). İman edecekleri şudur: “Mesih sadece bir rasuldur” (Nisa 75).
Kıyamet anında yaşanacaklar ile kıyamet sonrası yaşanacaklar daha sonra ele alınacaktır. Gelecek yazı, diğer bir kategori de olacaktır. Cehennem. https://kurandakihayat.com
Görüşmek üzere.